Yeşil Aklama: Sürdürülebilirlik Maskesi Altında Gizlenen Gerçekler
- eyilmaz1
- 9 Nis
- 2 dakikada okunur

Yeşil Aklama: Sürdürülebilirlik Maskesi Altında Gizlenen Gerçekler
Son yıllarda, çevreye duyarlılık ve sürdürülebilirlik kavramları hem bireylerin hem de kurumların gündeminde üst sıralarda yer almaktadır. Tüketicilerin çevre dostu ürün ve hizmetlere olan talebi arttıkça, şirketler de bu beklentilere yanıt verme çabası içine girmiştir. Ancak, bazı firmalar gerçek çevresel sorumluluk yerine, yanıltıcı pazarlama stratejileriyle kendilerini çevre dostu gibi göstermeye çalışmaktadır. Bu yanıltıcı uygulama, literatürde "yeşil aklama" (greenwashing) olarak adlandırılmaktadır.
Yeşil Aklama Nedir?
Yeşil aklama, bir işletmenin ürün veya hizmetlerinin çevresel etkilerini olduğundan daha olumlu göstererek, tüketicileri yanıltma pratiğidir. Bu terim, ilk olarak 1986 yılında çevre aktivisti Jay Westerveld tarafından kullanılmıştır. Şirketler, yeşil aklama yoluyla çevreye duyarlı tüketicilerin güvenini kazanmayı hedeflerken, aslında çevresel zararlarını gizlemektedirler.
Yeşil Aklama Stratejileri
Şirketler, yeşil aklama yaparken çeşitli stratejiler kullanmaktadır. Bunlar arasında, ürün ambalajlarında yanıltıcı çevresel iddialarda bulunmak, çevre dostu sertifikalar olmadan ürünleri "eko" veya "yeşil" olarak tanıtmak ve çevresel etkileri hakkında eksik veya abartılı bilgiler vermek bulunmaktadır. Bu tür uygulamalar, tüketicilerin yanlış yönlendirilmesine ve gerçek çevre dostu ürünlerin değerinin düşmesine neden olmaktadır.
Yeşil Aklamanın Tüketiciler Üzerindeki Etkisi
Yeşil aklama, tüketicilerin çevre dostu ürünlere olan güvenini sarsarak, genel bir şüpheciliğe yol açmaktadır. Bu durum, gerçekten çevreye duyarlı ürün ve hizmetlerin de sorgulanmasına neden olmaktadır. Ayrıca, tüketicilerin satın alma kararlarını olumsuz etkileyerek, sürdürülebilir tüketim alışkanlıklarının gelişmesini engelleyebilir.
Yeşil Aklamadan Kaçınma Yolları
Tüketiciler, yeşil aklamaya karşı bilinçli olmalı ve ürün veya hizmetlerin çevresel iddialarını sorgulamalıdır. Bağımsız sertifikalara sahip ürünleri tercih etmek, şirketlerin çevresel politikalarını araştırmak ve şeffaflık talep etmek, yeşil aklamayı azaltmada etkili adımlardır. Ayrıca, düzenleyici kurumların bu konuda daha sıkı denetimler yapması ve yanıltıcı çevresel iddialara karşı yaptırımlar uygulaması gerekmektedir.
Yeşil aklama, sürdürülebilirlik yolunda önemli bir engel teşkil etmektedir. Tüketicilerin bilinçlenmesi, şirketlerin gerçek çevresel sorumluluklarını yerine getirmesi ve düzenleyici kurumların etkin denetimleri, bu sorunun üstesinden gelmek için elzemdir.
Kaynaklar:
Demirci, K. (2021). Sürdürülebilir Geleceğin Önündeki Tehdit: Yeşil Boyama (Greenwashing). Kent ve Çevre Araştırmaları Dergisi, 3(2), 34-50.
Rahman, I., & Reynolds, D. (2019). The Influence of Values and Attitudes on Green Consumer Behavior: A Conceptual Model of Green Hotel Patronage. International Journal of Hospitality & Tourism Administration, 20(1), 47-74.
Kolcava, D. (2023). Greenwashing and Public Demand for Government Regulation. Journal of Public Policy, 43(1), 179-198.Yeşil Aklama: Sürdürülebilirlik Maskesi Altında Gizlenen Gerçekler






Yorumlar